loader

Özel Sistem Ağız ve Diş Sağlığı Polikliniğine Hoşgeldiniz

Sağlıklı ve güzel gülüşler için hizmetinizdeyiz.


HAKKIMIZDARANDEVU

Mobil Uygulamalarımız

IOS ve Android Uygulamalarımızı indirdiniz mi?




Mimaroba'da hizmetinizdeyiz.

Bakırköy, Beylikdüzü ve Etiler'den sonra Mimaroba'dayız.

Diş Tedavileriniz için Özel Hastanelere Sevk Alabilmek Mümkün

Sağlık Bakanlığı’na bağlı Ağız ve Diş Sağlığı Merkezleri, kendi bünyelerinde sağlayamadıkları ortodonti tedavileri için hastaları özel sağlık kuruluşlarına sevk edebiliyor. Ağız ve Diş Sağlığı Merkezlerinden sevk alan hastalarımız, ortodonti uzmanı bulunan kliniklerimize gelerek tedavilerini yaptırabilir ve ödedikleri ücretlerin bir kısmını Türk Diş Hekimleri Birliği asgari ücret tarifesi fiyatları üzerinden SGK’ dan iade alabilirler.

HAKKIMIZDA

2006 yılında İstanbul Beylikdüzü’nde kurulmuştur. 2011 yılında Etiler'de 2. şubesini, 2017 yılında 3.şubesini açmış olup, tüm branşlara özel toplam 14 diş hekimi ve ekibi ile hizmet vermektedir.
Cerrahi ve implantoloji, diş eti hastalıkları, diş beyazlatma, ortodonti, estetik protezler, diş tedavisi, protez ve çocuk diş tedavisi ünitelerimiz bulunmaktadır.

POLİKLİNİĞİMİZ

Hastalarımız kliniklerimizde; genel anestezi gerektirmeyen her türlü cerrahi operasyon, implant, ortodonti, diş eti hastalıkları tedavisi ve ameliyatları, diş beyazlatma, ışınlı kompozit ve amalgam dolgular, kök kanalı tedavisi, amputasyon, her türlü sabit ve hareketli protezler, estetik protezler ve çeşitli kozmetik desteklerle hizmetlerini alabilirler.

MİSYONUMUZ

Ağız ve diş sağlığı tedavilerini, tüm uzmanlık dallarında teknolojik imkanlarla toplumun her kesimine sunmak. Tıbbi etik ilkelerden ödün vermeden, güvenilir bir tanı ve tedavi hizmeti vererek, hastaların ve çalışanların memnuniyeti doğrultusunda devamlı gelişmeyi sağlayan bir yönetim ve işletim sistemi örneği sunmak.

VİZYONUMUZ

Sistem Ağız ve Diş sağlığı Polikliniği genç, dinamik, güler yüzlü hekim ve personel kadrosuyla, bilimsel vicdani ve etik değerlerden asla ödün vermeden gelecekte yaptığı iyi işlerle anılan, diş hekimliği mesleğine katkı sunmak adına sürekli kendini geliştirip yenileyen bir kurum olma hedefindedir.

Kadromuz

Doktorlarımız

Dt. Murat ERGÜN

DİŞ HEKİMİ

Dt. Serhat YILDIRIM

DİŞ HEKİMİ

Dt. Özlem SUCU KURTCEBE

DİŞ HEKİMİ

Dt. Hediye SOYDEMİR

DİŞ HEKİMİ

Dt. Ersan BOZTEPE

DİŞ HEKİMİ

Uzm. Dt. Rıdvan BAYRI

ORTODONTİ UZMANI

Uzm. Dt. Sinan KOCAMANOĞLU

PROTEZ UZMANI

Uzm. Dt. Emre BAYRAMOĞLU

PROTEZ UZMANI

Yrd. Doç. Dr. Behiye Bahar DABAKOĞLU

PROTEZ UZMANI

Dt. Ayla İncirkuş SOYKAN

DİŞ HEKİMİ

Dt. Berk BOZMAOĞLU

DİŞ HEKİMİ

Uzm. Dt. Burcu SELAMET

ORTODONTİ UZMANI

Dt. Kemal BAŞDÜVENCİ

DİŞ HEKİMİ

Dt. Kübra ŞENVARDAR

DİŞ HEKİMİ

İdari Birim

Sedat ERGÜN

GENEL MÜDÜR

HİZMETLERİMİZ

*Site içeriğinde bulunan bilgiler destek sağlamak içindir.
Hekimin hastasını tıbbi amaçla muayene etmesi, tanı ve teşhis koyması yerine geçmez.

Hizmetlerimiz sekmesine hoşgeldiniz. Bu sekmede; tüm hizmetlerimiz hakkında detaylı bilgi alabilecek, hizmet ile ilgili resimlere ve görüntülü referanslarımızı inceleyebilme fırsatı bulabilceksiniz.Hizmetlerimizdan faydalanmak için lütfen sağdaki menüden bir hizmet seçin.

İyi gezintiler..

 
 
Diş Hekimliğinde İmplantoloji – Diş Ekme

İmplantoloji bir ya da birden çok diş eksikliği bulunan hastalarda çene kemiğine yapay diş kökleri (titanyum, seramik vs) yerleştirilerek bu kökler üzerine diş protezi yapabilmeyi amaçlayan bilim dalıdır. Ağızda hiç dişi olmayan hastalarda da implantlardan destek alınarak protezlerini daha rahat kullanmaları sağlanabilir.

İmplantlar kuron, köprü veya hareketli diş protezleri uygulanarak yapılan klasik tedavilerde karşılaşılan birçok problemi ortadan kaldırmaktadır. Örneğin tek diş eksikliğini gidermek için yapılan klasik köprü yönteminde boşluğun her iki yanındaki sağlam dişlerin kesilmesi gerekmektedir. Bu da ilerleyen yıllarda kesilen dişlerin kaybına kadar gidebilen pek çok problemi de beraberinde getirebilmektedir. Oysa bu boşluğun implantla doldurulması çok daha estetik ve sağlıklı sonuçlar ortaya çıkarır ve sağlıklı dişiniz zarar görmemiş olur. Ancak komşu dişlerin büyük ve eski restorasyonlarını yenilemek gereken durumlarda kuron köprü protezi tercih edilebilir. Bu konuda doktorunuzdan detaylı bilgi alınız.

 
 

İmplant tedavileri hiçbir dişi olmayan ve total protez kullanmakta olan hastalarımız içinde son derece yüksek konfor sunmaktadır. Vakanın durumuna göre alt ve üst çenelere 6 ya da 8 adet implant uygulaması ile tamamen sabit protezler yapılarak kişilerin yaşam kalitesi çok yükseltilmektedir. Sadece iki adet implant ile çok daha stabil total protezler yapılabildiği gibi implant sayısı artırılarak tamamen sabit, son derece estetik, özgüveni artırıcı protezler yapılabilmektedir.

Bugün artık implantların ömür boyu hizmet edeceği kabul görmüştür. Bilimsel çalışmalar günümüzde implant başarısının %98′lerde olduğunu göstermektedir.

Operasyon öncesi bir dakikada elde edilen bilgisayarlı tomografik röntgen ya da standart röntgen görüntüleri üzerinde özel programlar ile kişiye en uygun implant ve protez tasarımı yapılmakta ve bu sayede ulaşılacak restorasyon sonuçları önceden değerlendirilebilmektedir.

Bugün itibari ile implantolojide en çok tartışılan konu implantların hemen diş çekiminin yapıldığı gün uygulanması ya da implantın yerleştirildiği gün hemen yüklenmesi ve estetik için yapılacak ileri uygulamalardır.

Uygun kalitede kemik varlığında hemen hemen hiç bir kesi yapmadan, dikiş atmadan, implantlar yerleştirilebilmekte, aynı gün üzerine sabit protezler takılabilmekte ve 2 ila 6 ay arası olan bekleme süresi ortadan kaldırılmaktadır.

 
 

Dental implantolojide vakalar zorluk derecelerine göre cerrahi ve protetik yönden farklı olarak değerlendirilmektedir. Genel olarak bakıldığında tüm vakalar basit, ileri ve karmaşık olarak sınıflandırılırlar. Cerrahi olarak, herhangi bir kemik defekti olmayan ve anatomik oluşumların vakayı olumsuz yönde etkilemediği ve özellikle arka diş grubunu ilgilendiren vakalar, basit olarak değerlendirilebilir.

Protetik açıdan bakıldığında ise, tüm implantoloji vakaları diş eksikliklerinin sayısına ve bölgesine bağlı olarak zorluk dereceleri belirlenir. örneğin, arka bölge tek diş eksikliği vakaları, basit olarak değerlendirilirken, ön bölge tek diş eksikliği vakaları ileri ve karmaşık olarak sınıflandırılmaktadır. Bu noktadan bakıldığında, tüm ark implant üstü sabit restorasyonlar ile rehabilite edilecek total dişsizlik vakaları implantolojinin en zor vakalarıdır. Bu tip vakalarda klinisyenin bilgi ve deneyimleri başarıda büyük rol oynamaktadır.

Diş implantlarının avantajları

1.Diş ya da köprü yapmak için komşu dişlerin kesimine gerek yoktur.

2.Diş, diş eti ve çene kemiğine kalıcı zararlar oluşturulmadan diş eksiklikleri giderilir.

3.Kaybedilen dişler ve ilerleyen yaşla birlikte çene kemiklerinde oluşan erimeler, kullanılan hareketli protezlerin konforunu kaybetmesine sebep olur. İmplant uygulaması kemk erimesini durdurarak sabit protez yapımına olanak sağlar. Böylece daha sağlıklı, daha konforlu ve sabit protezler yapılabilir.

4.İmplantlar sayesinde yapılan sabit protezler yaşam kalitesini yükseltir.

 
 
İmplant Uygulamalarında dikkat edilmesi gereken hususlar

1.Diyabet, kalp, tansiyon, romatizmal eklem rahatsızlıkları gibi sistematik hastalıkları olan ve düzenli ilaç kullanan hastalarda diş hekimi ve genel hekimin implant tedavisi konusunda görüşüp, hasta için uygunluğuna karar vermesi gereklidir.

2.İmplant tedavisine başlamadan önce hastanın ağız hijyenine dikkat ettiğinden emin olunmalıdır.

3.İleri görüntüleme yöntemleri ile implant için anatomik olarak en doğru kemik bölgesi belirlenmelidir.

Eksik her diş için ‘bir’ implant gerekir mi?

Hayır. Eksik diş sayısı birden fazla ise 2 implantın desteklediği köprü uygulamaları ile 3 ya da 4 diş eksikliği giderilebilir.

İmplant vidası kemik ile kaynaşmaz ise (osseointegre olmaz ise) ne olur?

Uygun implant ve yöntem kullanılması durumunda böyle bir ihtimal yok denecek kadar azdır. Bu tip bir başarısızlık genellikle cerrahi operasyonu takip eden ilk 3 ay içinde ortaya çıkar. Böyle bir durumda diş çekimi kadar kolay bir işlem ile implant yerinden çıkartılmalıdır. Bu bölgedeki kemiğin iyileşmesini takiben yeni bir implant konulabileceği gibi, klasik tip protezlerden birisi de tercih edilebilir. Ancak, genellikle, 2′den fazla implant konulan vakalar da arta kalan implantlar protezin de yeniden tasarlanması ile hizmet vermeye yeterli olmaktadır.

İmplant tedavisi nerede ve nasıl yapılır?

Bu tip bir tedaviye başlamadan önce yeterli ve doğru bilgi almanız, her şeyden önce, kendi sağlığınız açısından gereklidir. Bu konuda, uzmanlarımız size gereken tüm rehberliği verebilecek bilgi birikimine sahiptir. İmplant tedavisi, doğru seçilen vakalarda ve usulüne uygun yapıldığı taktirde, hastaların yaşam kalitesini arttıran ve yüz güldüren bir tedavi yöntemidir. Bu kadar başarılı bir tedavi yönteminden tüm dünya da olduğu gibi ülkemizdeki hastaların da yararlanması gerektiğine inandığımız için, implant tedavisi hakkında bilgi edinmek amacıyla yaptığınız başvurulardan herhangi bir ücret talep edilmeyecektir. Bu muayene sırasında tedaviye uygun bir hasta olup olmadığınızın ortaya çıkması için implantları yerleştirecek, üzerinin protezini yapacak ve daha sonraki periyodik dişeti bakımını üstlenecek uzman hekimlerin sizi muayene etmesi en doğru yöntemdir. Bu muayene sırasında sizden genel sağlık durumunuz hakkında bilgi alınacak ve gerekli görülürse birtakım tahlilleri yaptırmanız istenebilir. Bu aşamada ayrıca çeşitli röntgen incelemeleri ve ağzınızın modellerinin elde edilmesi gerekebilir.

İmplant tedavisinde karşılaşılabilecek riskler nelerdir?

Ağız içi ya da diğer cerrahi işlemlerde karşılaşılabilecek risklerin ötesinde bir risk söz konusu değildir. Bunlar erken dönemde enfeksiyon ve alerji, protezlerin tamamlanmasından sonraki geç dönemde ise yetersiz ağız temizliğine bağlı iltihaplanmalar şeklinde ortaya çıkabilir. özellikle erken dönem sırasında sigara kullanmak enfeksiyon riskini arttırmaktadır.

İmplant tedavisi hangi vakalarda ne avantajlar sunar?

a) Alt çenedeki tüm dişlerini kaybetmiş ve protez taşıyan hastalar: Bu hastalar protezin hareketine bağlı olarak sürekli ağrıdan (vuruk) ve iyi çiğneyememekten şikayetçidirler. Bu şikayet zaman içinde proteze destek olan kemik dokunun erimesi ile daha da artar hale gelir. Bu tip hastalarda implant tedavisi, yukarıdaki tüm şikayetleri ortadan kaldırdığı gibi kemiğin erimesini de durdurmaktadır.

b) üst çenedeki tüm dişlerini kaybetmiş ve protez taşıyan hastalar: üst protezler alt çene protezlerine oranla daha stabil olsalar da protezin damağı kapatan tasarımı tat alma duygusunu azaltıp mide bulantısına neden olabilmektedir.

c) Alt ya da üst çenede dişlerinin bir kısmını kaybetmiş hastalar: Bu hastaların şikayeti kancalarla tutunan protezin çirkin görüntüsü, ya da köprü yapılabilmesi için sağlam dişlerini kestirme zorunluluğu olarak sayılabilir.

d) Tek bir dişini kaybetmiş hastalar: Klasik tedavi metotlarında tek bir dişin restorasyonu için en az komşu iki dişi feda etmek zorunda kalınmaktadır. Böyle durumlarda tek bir implantın yerleştirilerek komşu dişler kurtarıldığı gibi daha estetik ve fonksiyonel sonuçların ortaya çıkması sağlanır.

İmplant tedavisinin dezavantajları nelerdir?

Klasik sistemlere göre cerrahi işlem gerektirmesi bir dezavantaj olarak düşünülebilir. Bunun dışında tüm yönleri ile diş eksikliği için en ideal tedavidir.

İmplant tedavisinin avantajları nelerdir?

Daha iyi estetik görünüm kazanırsınız

Daha iyi fonksiyon kazanırsınız

Daha iyi çiğneme etkinliği kazanırsınız

Kemik erimesini engelleyerek, dokularınızı korur

Diş eksikliği giderilirken, mevcut dişlere zarar verilmez

Kaybedilen diş veya dişlerin yerine yeni dişlere sahip olabilirsiniz

İmplant muayenesinde neler yapılır?

Bu muayene sırasında tedaviye uygun bir hasta olup olmadığınızın ortaya çıkması için implant’ları yerleştirilir, üzerinin protezini yapacak ve daha sonraki periyodik dişeti bakımını üstlenecek uzman hekimlerin sizi muayene etmesi en doğru yöntemdir. Bu muayene esnasında sizden genel sağlık durumunuz hakkında bilgi alınır ve gerekli görülürse birtakım tahlilleri yaptırmanız istenebilir. Bu aşama da ayrıca çeşitli röntgen incelemeleri ve ağzınızın modellerinin elde edilmesi gerekebilir.

 
 
Bütün implantlar başarılı mı?

Günümüzde implant tedavisi için %99.4 başarı yakalanmıştır. Doğru teşhis ve planlama ile, doğru protokollere göre uygun hastalara yapılan tedaviler yüksek başarı gösterir. Başarı da; hekimin doğru bölgeye, doğru planlama ile tedavi uygulaması kadar hastanın ağız bakımı ve genel sağlığıda etkilidir.

İmplantların ömrü ne kadar?

İmplantların ağızda otuz yıl kadar sorunsuz kaldığı görülmüştür. İmplantın ömrü birçok etkene bağlıdır. En önemlisi hastanın genel sağlığı ve implantların bakımıdır. Genel sağlığı olumsuz yönde etkileyen önemli sistemik rahatsızlıklar oluşmadığı sürece ve gereken bakım yapıldığı takdirde implantlar bir ömür boyu sağlıkla kullanılabilir.

İmplant uygulama kararında kişinin yaşı etken faktör mü?

Hayır. Genel sağlık durumu, yaştan çok daha önemli bir faktördür. 70-80'lerindeki birçok hastanın cerrahi riskleri daha genç fakat sağlık sorunu olan hastalardan daha azdır. Ayrıca ileri yaşlarda diş kayıpları daha fazla olduğu için implanta duyulan ihtiyaç da daha fazladır.

İmplantların vücut tarafından reddedilme ihtimali var mı?

İmplantlar organizma için herhangi bir yan etkisi olmayan maddelerden yapılmış, ve yıllardır yoğun araştırmalara tabi tutulmuştur. Bu maddeler hiç bir zaman canlı bir organizmanın parçası olmayan maddelerdir. Vücudun bunlara karşı antigen üretip kalp ve böbrek transplantlarında olduğu gibi reddetmesi mümkün değildir.

Kanser riski var mı?

Tıbbi literatürde implantların kansere sebep olduğunu gösteren hiç bir bulguya rastlanmamıştır.

 
 
İmplantlar kozmetik amaçlarla kullanılır mı?

İmplantlar genelde kozmetik nedenlerle kullanılmazlar. İmplantların kullanılmasındaki amaç protez dişlere dayanak sağlamaktır. Protez dişler kullanarak kozmetik düzeltmeler yapılabilir fakat böyle bir tedaviye başlamadan önce beklentilerinizi diş hekiminize belirtmelisiniz.

İmplantların başarısı garantili mi?

İmplant uygulama teknikleri son derece gelişmiş olmakla birlikte, çok ender durumlarda başarısızlık yaşanabilmektedir. Burda operasyon sırasında oluşan komplikasyonlar, kemik yapısının zayıf olması ve hastanın implant bakımına dikkat etmemesi gibi durumlar etken olabilir. Böyle durumlarda öncelikle problemin giderilmesine yönelik operasyonlar yapılabilir veya implant yerinden çıkarılıp, işlem tekrarlanabilir. Unutmayın implantın başarısında hekim kadar hastanın da rolü vardır. İmplant uygulanan ağızlarda ağız sağlığı ve temizliği asla ihmal edilmemelidir.

İmplant yerleştirilmesi ne kadar zaman alıyor?

Bu süre; durumunuz, ihtiyaçlarınız ve yapılacak işleme bağlıdır. İmplant operasyonu, kemiğin durumu ve yapılacak implant sayısına göre 10 dakika ile bir buçuk saat arası sürebilir. Tek bir operasyonla tüm implantlar yerleştirilebilir ya da birkaç seansa bölünebilir. Bunlar sizin istekleriniz, sağlık durumunuz ve doktorunuzun planlamasına göre belirlenir. İmplantın kemiğe yerleştirilmesinin ardından 2-4 ay arası iyileşme için beklenir ve bu sürenin sonunda protez aşamasına geçilir.

Ne kadar süre izin almalıyım?

Genelde ameliyat günü ve takiben bir iki gün dinlenme tavsiye ediyoruz. Ameliyat yerinde şişme, ağrı ve morarma olabilir. Bunlar birkaç gün içinde geçer. Ameliyat günü hafif ağrınız olabilir, bunlar için ağrı kesici kullanmanız yeterlidir. Çoğu zaman implant operasyonu sonrası bir gün izin yeterli olabilmektedir veya operasyonunuzu haftasonu organize ederek, izin kullanmayabilirsiniz.

*Site içeriğinde bulunan bilgiler destek sağlamak içindir. Hekimin hastasını tıbbi amaçla muayene etmesi, tanı ve teşhis koyması yerine geçmez.

 
 
Estetik Diş Hekimliği

İnsanların dış görünümünde ilk dikkat çeken bölge yüzleri, yüzlerinde de gülümsemeleridir. Bu anlamda sosyal ilişkilerimizde, sosyal kimliğimizde, imajımızda dişlerimizin görünümü oldukça önemlidir. Sağlıklı dişlerle bütünleşen güzel bir gülümseme kişiye özgüven, özsaygı katar. Sosyal yaşamında kendisine saygınlık ve hayranlık kazandırır.

 
 

Gülümseme ile birlikte bütünlük teşkil eden estetik dişler kişinin kariyer, özgüven ve ağız sağlığı ile birlikte çevresindeki kişilere saygısını ifade etmekle birlikte çevrede de saygı ve hayranlık kazanırlar.

Estetik Diş Hekimliği aşağıdaki şartlarda uygulanmalıdır

1.Dişlerde doğuştan olan ya da çocukluk döneminde antibiyotik kullanımınıyla oluşan renklenmelerde

2.Flor eksikliği veya fazlalığına bağlı lekeli dişlerde

3.Kaza ve travma sonucu kırılan ön bölge dişlerinde

4.Çok fazla madde kaybı olan ön diş çürüklerinde (Dolgu yapılamayacak kadar büyük doku kaybı olan durumlarda)

5.Diş eti çekilmelerinin oluşturduğu uzun ve kötü görünüme sahip dişlerde

6.Dişeti tedavilerinden sonra estetik sorun oluşan dişlerde

7.Doğuştan eksik yada fazla dişlerin bozduğu gülme hattı estetiğinin tekrar geri kazandırılmasında

8.Diş, diş eti, dudak ilişkilerindeki oransal sapmaların düzeltilmesinde

9.Çok fazla dişeti görünen kişilerde

10.Ön bölgede farklı sebeplerden kaybedilen dişlerin dudak ve yüz estetiğine uygun olarak yeniden şekillendirilmesinde

11.Aşırı diş kayıpları ve çene kemiği erimeleri nedeniye yüz bölgesinde oluşan çökmelerin yarattığı yaşlı ve yorgun görünümün protezlerle yeniden yapılandırılmasında

12.İstenmeyen kazalar sonucu çene ve dişlerde oluşan deformasyonların estetik olarak düzenlenmesinde

 
 
Estetik Diş Hekimliği hangi durumlarda tercih edilmemelidir?

1.Renkleşmiş dişler temizleme ya da diş beyazlatma yöntemleri ile ideal renklerine kavuşabiliyorsa estetik uygulamalara ihtiyaç olmadan sorun giderilebilir.

2.Ön bölgedeki çapraşıklıkların (aşırı çürük ve diş eti hastalıkları yoksa) ortodontik tedavi ile düzeltilmesi daha ideal bir tedavi seçeneğidir. Ortodontik tedaviler için yaş sınırı yoktur ve bu tedaviler orta ve ileri yaş grubunda diş rengi braket ve teller ile yapılabilmektedir. Böylece tellerin görünmesi sorunuda oldukça azalmaktadır.

3.Ön bölgedeki dişler arası boşluklar için yine en ideal çözüm ortodontik tedaviler ile bu boşlukların kapatılmasıdır.

 
 
Estetik Diş Hekimliği hangi durumlarda uygulanmalıdır?

1.Diş beyazlatma : Diş renginizden memnun değilseniz diş kliniğinde veya evinizde uygulanabilen farklı beyazlatma yöntemleri ile istediğiniz beyazlıkta dişlere sahip olabilirsiniz. Beyazlatma konusunda mutlaka diş hekiminizin tavsiye ettiği yöntem ve malzemeleri kullanın.

2.Lamine kaplamalar (Ön dişlerin ön bölgesinde 0,2 – 0,4 mm aşındırılarak oluşturulan çok ince porselenlerin estetik olarak dişlere yerleştirilmesi) : Bu uygulamada dişlerin ön yüzünden ufak aşındırmalar yapılarak dişinize göre hazırlanan ince porselenler dişlerin ön yüzüne yapıştırılır.

Lamine uygulaması ile;

Dişlerdeki şekil bozuklukları
Dişlerdeki renkleşmeler
Diş arası boşluklar
Dişlerdeki asimetriler
Çok küçük görünen dişler
Aksı düzgün olmayan dişler
Ön dişlerin uçlarında oluşan çatlak ve kırıklar
Ön dişlerde estetik sorun yaratan düzensizlikler düzeltilebilir.

Lamine, özel bir porselendir, doğal dişinize çok benzeyen restorasyonların yapımını sağlar ve rengini uzun yıllar korur. Doğal dişlerde çok az aşındırmaya ihtiyaç duyulduğu içinde son derece koruyucu bir tedavidir.

3.Porselenler : Bir ya da birden çok diş kayıpları, ya da estetik diş hekimliği sorunu olan kişilerde, diş – diş eti – dudak ve gülme sorunu olan kişilerde porselen materyaller kullanılarak ideal estetik bir gülümseme sağlanmak amacı ile porselenler kullanılmaktadır. Yeni araştırmalar göstermektedir ki artık alt yapısında metal desteği olmayan porselenler tavsiye edilmektedir. Bu tür uygulamalar için hekim tarafından hasta doğru muayene edilmeli radyolojik bulgular doğru değerlendirilmeli uygulanacak porselen yapıların mukavemeti doğru hesaplanmalı ve hastalara bu uygulamalar detaylı bir şekilde anlatılmalıdır.

Porselen uygulamalarında kullandığımız materyaller;

1.Lamine
2.Empres
3.Zirkonyum
4.Cercon (Zirkonyum Oksit)
5.Galvano

Tam Seramik Kuronlar

Doğal dişler ışığı geçirir. Bunun sonucu olarak da dişte derinlik ve canlılık ortaya çıkar. Metal desteksiz porselen kuronların (tam seramik) ışık geçirme özelliklerinden dolayı, derinlik ve canlılıkları daha fazladır böylece doğal dişe en yakın sonuçlar elde edilir.

 
 
Metal Desteksiz Tam Seramik Kuronlar ve Köprüler

Aşırı madde kaybına uğramış dişlerin restorasyonu için yaptığımız kuron veya köprü protezlerini normalde altyapılarını metal olarak imal eder ve üstteki porselenin kırılmamasını sağlarız.

Günümüzde artık metal kullanmadan güçlendirilmiş porselenden üretilen altyapılar metalin yerini tutmaktadır ve biz istisnai durumlar dışında metal alt yapıyı sağlık ve estetik açısından artık seçeneklerimiz arasında daha zor bulundurmaktayız.

Doğal dişler ışığı geçirir. Bunun sonucu olarak da dişte derinlik ve canlılık ortaya çıkar. Metal desteksiz porselen kuronların (tam seramik) ışık geçirme özelliklerinden dolayı, derinlik ve canlılıkları daha fazladır böylece doğal dişe en yakın sonuçlar elde edilir.

 
 

AVANTAJLARI:

. Tam seramikler ışığı geçirdiklerinden doğal diş yapısına çok benzer bir estetik oluştururken, çok iyi yapılmış bile olsa metal porselenlerde bir donukluk ve yapaylık vardır. Bu nedenle özellikle ön dişlerde tam seramikler tercih edilmelidir.

. Metal destekli porselenler bazı ışıklarda (disko,fotoğraf makinası flaşı vb) ağızda yokmuş gibi koyu renk bir boşluk görüntüsü verirler. Tam seramikler ise doğal diş gibi tepki verir ve her türlü ışığı geçirirler.

. Metal destekli porselenler mekanik olarak dişe yapıştırılırlar. Tam seramikler ise mekanik ve kimyasal olarak dişe yapıştırılırlar (Adeziv Simantasyon). Bu yüzden metal desteklilere göre tutuculukları çok daha yüksektir. Daha zor düşerler.

. Alt yapısında metal olmadığı için kuron – diş eti hizasında koyu renk(Mor Renkli) bir çizgi olmaz. Daha estetik bir görüntü sağlanır.

. Diş eti çekildiğinde, full porselenler estetik görünümlerini korurlarken, metal porselenler diş ile birleştikleri bölgede kötü bir görüntü oluştururlar.

. Metal destekli porselenlerin alt yapısında kullanılan bazı metallere karşı (nikel vb.) oluşabilecek allerji riski tam seramiklerde yoktur.

Metal Desteksiz Köprüler

Güçlendirilmiş porselenin özel makinalarda sıkıştırılması yada freze edilmesi (kesilmesi) ile elde edilir. Özellikle ön dişlerde, ışık geçirgenliğinin çok iyi olmasından dolayı tercih edilir.

 
 
Metal Desteksiz Zirkonyum Esaslı Köprüler

Bu sistemde alt yapı olarak metal yerine beyaz bir renge sahip olan zirkonyum alaşım kullanılır. Sistemin en büyük avantajı, ulaştığı çok yüksek dayanılılıkla, arka bölgedeki köprülerde tam estetik bir görünüm sağlamaktır.

 
 
ZİRKONYUM ÇELİK KADAR SERT, KAR KADAR BEYAZ

Diş hekimliği teknolojisi bugün başarılı ve estetik restoratif çözüm olarak hem ön hem de arka bölgelerdeki dişlerde rahatlıkla kullanılabilen ZİRKONYA esaslı materyali önermektedir; mekanik direnci, biyolojik uyumluluğu ve kırılma direnci ile diğer dental materyaller arasından sıyrılmaktadır.

 
 

Zirkonya içeren estetik restorasyonların kırılma direnci 900 ile 1400 MPa arasındadır, bu da klasik yöntemlerle kıyaslandığında olağanüstü bir direnç sağlamakta ve yapılan restorasyonların sağlamlığını göstermektedir, bununla beraber geleneksel yöntemlerle yapılan metal seramik restorasyonlara göre çok daha estetik ve sağlıklıdırlar. Işık geçirebilme özellikleri onları metal seramik restorasyonlardan ayıran en büyük farklarıdır.

 
 
Porselen Dolgu Nedir?

Porselen dolgular (Porselen inley ya da Onley) laboratuarda hazırlanan üstün estetik ve dayanıklılığa sahip dolgulardır. Kompozit dolgulara göre, uygulandıkları diş ve komşu dişler ile çok daha uyumludur. Bu, dolgunun ağız dışında laboratuar ortamında hazırlanma özelliğinden kaynaklanır. Dişin kırık, çürük veya eski dolgulu kısmı uzaklaştırıldıktan sonra kalan sağlam bölümün ölçüsü alınarak laboratuara yollanır. Laboratuar ortamında, hassas bir teknoloji ile hazırlanan model, özel IPS makinesine alınarak mükemmel estetik ve fonksiyona sahip dolgular elde edilir.

 
 

IPS porselen (Leucide reinforced pressable porcelain) dolgular:

* Doku dostu dolgulardır, biyolojik uyumları en yüksek olan malzemelerdir.
* İleri teknoloji ile üretilirler.
* Porselen dolgu yönteminde ağızdaki sağlıklı diş dokusuna dokunulmaz. Normal dolguda açılan diş kavitesi üzerinde yapılan birkaç değişiklik ile diş porselen dolguya hazır hale getirilebilmektedir.

Ayrıca bu porselenler dişin sertliğine en yakın ve dişeti ile en uyumlu malzemelerdir. Sertliği dişin mine dokusuna çok yakın olduğu için diğer porselenler gibi dişleri aşındırmaz, kompozit dolgular gibi de aşınmaz.

Özellikle büyük madde kayıplarında, kompozit dolgu veya kuron(kaplama) yerine tercih edilmelidir.

*Site içeriğinde bulunan bilgiler destek sağlamak içindir. Hekimin hastasını tıbbi amaçla muayene etmesi, tanı ve teşhis koyması yerine geçmez.

 
 
Ortodonti Nedir?

Ortodonti çarpık dişlerin düzeltilmesi; diş, çene ve yüzeydeki uyumsuzlukların giderilmesi ile ilgilenen bir bilim dalıdır. Çocukların 7 yaşında ortodonti uzmanı tarafından muayene edilip, ortodontik tedaviye ihtiyacı olup olmadığı belirlenmelidir.

 
 
Ortodontik Tedavi Çeşitleri Nelerdir?

Sabit ortodontik apareyler: Diş üzerine yapıştırılan braketler ile yapılan tedavi şeklidir.Braketler metal yada porselen olabilir. Diş rengindeki porselen braketler estetik görünüş açısından rahatsızlık vermez.
Hareketli ortodontik apareyler: Hastanın kendisinin takıp çıkarabildiği apareylerdir. Basit vakalarda ve çocuklarda uygulanır.
Çene ortopedisi: Alt ve üst çenenin birbirine göre bozulan ilişkilerini küçük yaşlarda yüze takılan özel apareylerle düzeltilmesidir.

 
 
Ortodontik Tedavi Sırasında Dişler Nasıl Hareket Eder?

Diş üzerindeki braket ve tellerle bir kuvvet uygulanır. Kuvvetin yönünde bir hareket oluşur.Yeni yerlerini alan dişler yeni bir kemik yuvasına oturturulurlar.

Ortodontik Problemlerin Nedenleri Nelerdir?

- Beslenme bozuklukları
- Ağızdan nefes alma
- Parmak emme
- Yalancı emzik
- Yatış şekli

Ortodontik Tedavi Hangi Yaş Grubuna Uygulanır?

Ortodontik tedavilerde yaş sınırlaması yoktur. Dişleri çevreleyen kemikleri sağlıklı olan herkese ortodontik tedavi uygulanabilir. Tedavi hastanın problemi ve yaşına göre 3 ay ile 30 ay arasında değişir.

Ortodontik Tedavi Sırasında Dikkat Edilmesi Gerekenler Nelerdir?

Ağız bakımı büyük önem taşır. Orta yumuşaklıkta bir fırça kullanmak gerekir. Diş ipi kullanmak hijyen sağlanması için önem taşır. Elma, havuç gibi sert yiyecekler kesilerek yenilmelidir. Karamel gibi yapışakn yiyecekler braketlere yapışıp hem çürüklere hemde braketlerin kırılmasına sebep olur. Ortodontik braketler gülüşünüzü düzenlemek ve sağlığınıza kavuşmak için en iyi seçeneklerden biridir.

*Site içeriğinde bulunan bilgiler destek sağlamak içindir. Hekimin hastasını tıbbi amaçla muayene etmesi, tanı ve teşhis koyması yerine geçmez.

 
 
Diş Hekimliğinde Cerrahi

Genel tıbbın tüm dallarında olduğu gibi cerrahi çok özel bir disiplin ve koordinasyon gerektiren bir çalışma alanıdır. Diş hekimliğinde cerrahi çene kemikleri sert ve yumuşak dokularda (damak, dudak, diş kökleri bölgesindeki) çene kemiklerinde yapılan cerrahi çalışmalar olup damarlar ve sinirler ile iç içe olması açısından uzman hekimler ve yüksek disiplin içerisinde uygulanması gerekmektedir.

 
 
Çene Cerrahisi Uygulamaları

1.Çene kemiğine yapışık dişler ve diş köklerinin çıkarılması
2.Gömülü 20 yaş dişi çekimleri
3.Diş köklerini ilgilendiren yada yumuşak doku kaynaklı diş eti ve kemik apseleri , kist ve tümörlerin çıkartılması
4.Çene kırıklarının tespiti ve tedavileri
5.Çene kemiklerine yerleştirilen implantların yerleştirilmesi
6.Yüz felci , çene eklemi ve kas ağrıları , nevralji tedavilerinin uygulanması
7.Başarılı olunamayan kanal tedavilerinde dişin kurtarılmasını amaçlayan diş kök ucu (Rezeksiyon) ameliyatlarının uygulanması
8.İleri yaşlarda ortodontik tedaviyi tamamlamak amaçlı gereken çene yüz estetiğinin planlanması ve operasyonlarının ortodonti ile birlikte uygulanması.

Yirmi Yaş Dişleri-Gömülü Diş Ameliyatları

Gömülü 20 yaş dişlerinin problem olmasının nedeni genetik olarak bu dişe ihtiyaç kalmaması ve gittikçe çenelerimizin küçülmesidir. Çenelerimiz küçüldükçe 20 yaş dişleri kendine yer bulmak için zorlanmakta ve dolayısıyla diğer dişler gibi çıkamamaktadır. Kendine yer bulamayan 20 yaş dişleri öndeki dişi ittirerek baskı yapmakta ve bu da çapraşıklığa neden olmaktadır. Ayrıca çok geride olmaları ve etraflarındaki diş etinin normal anatomik yapıda olmaması nedeniyle kolayca iltihaplanabilmektedirler.

· Tam gömülü 20 yaş dişleri, genellikle sorun yaratmazlar. Fakat röntgen ile takip edilmeleri gerekir. Tam gömülü olmalarına rağmen öndeki dişin köklerine baskı yapabilir, zarar verebilir ve çevrelerinde bir takım kistik oluşumlara neden olabilirler. Bu durumda mutlaka cerrahi olarak çıkarılmaları gerekir.

· Kısmen çıkmış 20 yaş dişleri, en çok sorun çıkaranlardır. Tam çıkamadıkları için üzerlerindeki diş eti parçası (kapşon), zamanla arasına yemek artıklarının kaçması ve bakteri üremesi nedeniyle iltihaplanır. Dişin etrafındaki diş etinin iltihaplanması sonucunda; ağrı, şişlik, abse oluşur. Çürük için uygun ortam oluştururlar. Bu durumda mutlaka cerrahi olarak çıkarılmaları gerekir.

· Tamamen çıkmış 20 yaş dişleri; genellikle sorun çıkarmazlar fakat çok geride oldukları için fırçalanmaları zordur. Bu nedenle ağız bakımı çok iyi olmayan hastalarda koruyucu bir önlem olarak çekilmeleri tavsiye edilir.

 
 
20 yaş dişlerinin zararları

• Öndeki dişe baskı yaparak çapraşıklığa neden olabilir.
• Öndeki dişte çürüğe neden olabilir.
• İltihap için uygun bir ortam yarattığından zaman zaman ağrı ve şişliğe neden olabilir.
• Mevcut iltihap, vücudun zayıf bir anında kana karışıp; kalp, böbrek, beyin, eklemler gibi hayati organlara yerleşebilir ve hayati tehlike yaratabilir.

20 yaş dişi iltihabının tedavisi

Öncelikle antibiyotik tedavisi ile akut durumdaki iltihabın kronikleştirilmesi gerekir. (Burada bulunan iltihap, antibiyotik kullanımı ile sadece kronikleşmektedir. Tamamen temizlenememektedir. Bu nedenle antibiyotik kullanımı sonrasında şikayetlerin geçmesine aldanarak dişin çekilmesinden vazgeçilmemelidir.)

*Site içeriğinde bulunan bilgiler destek sağlamak içindir. Hekimin hastasını tıbbi amaçla muayene etmesi, tanı ve teşhis koyması yerine geçmez.

 
 
Radyoloji

Diş Hekimliğinde tanı ve tedaviye yardımcı olmak için başta panoramik röntgen olmak üzere:
•Sinus Panoramik
•Lateral Sefalomerik
•Açık Kapalı TMJ Grafisi
•Frontal (Anterior-Posterior)
•TMJ True profil gibi görüntüleme yöntemleri vardır.
•Panoramik röntgenler çene ve dişlerde gözle görülmeyen çürük , kist ve tümör gibi oluşumların teşhisinde , tedavi planının daha hızlı ve eksiksiz olmasında yardımcı röntgen filmlerdir.

*Site içeriğinde bulunan bilgiler destek sağlamak içindir. Hekimin hastasını tıbbi amaçla muayene etmesi, tanı ve teşhis koyması yerine geçmez.

 
 
Protez

Dişlerin ve çevre dokuların çeşitli nedenlerle madde kaybına uğradığı ya da tamamen yok olduğu, yani kaybedildiği durumlarda, onları onarmak ya da yerine konması için kulllanılan, hazırlanmış materyallere protez adı verilir.

Protezde, hastanın kaybolan fonksiyonları tekrar kazandırılmaya çalışılırken, aynı zamanda bozulan konuşmasının da düzeltilmesi ve estetik görünümün de daha iyi olması amaçlanmaktadır. Böylelikle büyük oranda kaybedilen ağız sağlığı düzeltilirken toplum içinde eksik ya da harap olmuş dişlerle yaşamak zorunda kalan bireylerin psikolojik açıdan da desteklenmesi sağlanır. Çünkü bu şekilde yaşamlarını sürdürmek zorunda kalan bireyler, öncelikle gülmeyi unuturlar. Bu da fonksiyonel bozuklukların yanı sıra, insanlarda kendine güven duygusunun zedelenmesine neden olur. Bu tip hastalara yapılan çeşitli protezlerle insanların yaşam kalitesinin yükseltilmesi amaçlanır.

Sağlıklı bir gülüşe sahip olmak için atılacak ilk adım eksik dişlerin yerlerini doldurmaktır.

Protez Çeşitleri

Sabit Protez

Hekim tarafından sabitlenen ve hasta tarafından çıkarılamayan protezlerdir. Kron, köprü ve implant üstüne yapılan protezler olmak üzere çeşitleri vardır.

Sabit protezler arasında yer alan kronlar; tek dişi ilgilendiren madde kayıpları ve estetik problemler için dişin kaplandığı protez çeşididir. Köprü protezi; eksik olan diş veya dişlerin yerine yanlarındaki dişlerin kesimi ile destek sağlanarak yapılan protez çeşididir. Diş eksikliği estetik olarak kötü bir görüntü oluşturduğu gibi, diş boşluğuna doğru yanındaki dişlerin eğilmelerine ve antagonist dişlerin aşağı doğru uzamasına neden olarak, eklem rahatsızlıkları oluşturabilir.

Köprü protezi estetik ve fonksiyon olarak kaybedilmiş dişin yerini alır ve yapılan bu proteze de doğal dişler kadar iyi bakılmalıdır, fırçalanmadığı takdirde yemek artıkları birikecek, dişeti iltihabı oluşacak, dişeti kenarı ile protezin uyumu bozulacaktır. Kenar uyumu bozulmuş protezin altındaki diş çürüyerek, ağrı şikayetleri ve dişin kaybına kadar ilerleyen süreçler doğurabilir. Dişler günde en az iki kere dişetinden dişe doğru olacak şekilde (üst çenede yukarıdan aşağı, alt çenede aşağıdan yukarı) süpürme hareketi ve yumuşak dairesel hareketlerle fırçalanmalıdır. Fazla kuvvet uygulamak, kıl uçları bozulmuş fırça ile fırçalamak ve dişten dişetine doğru olan fırçalama şekli dişeti çekilmelerine ve protezin dişeti uyumunun bozulmasına neden olur.

Hareketli Protezler

Hastanın kendisinin istediği zaman takıp çıkartabildiği protezlerdir. Total, parsiyel, hassas bağlantılı ve implant destekli hareketli protezler olmak üzere çeşitleri vardır.

Destekli Hareketli Protezler

Özellikle alt çenede protez tutuculuğu olmayan hastalarda yapılır. Çene kemiğine yerleştirilen implantlar yardımıyla protezin tutuculuğu ve çiğneme fonksiyonu ideal seviyeye getirilir.
Tutuculuğu olmayan hastalarda yapılır. Çene kemiğine yerleştirilen implantlar yardımıyla protezin tutuculuğu ve çiğneme fonksiyonu ideal seviyeye getirilir.

Total Protezler

Total protezler eğer ağzınızda hiç diş kalmadıysa yapılabilecek bir uygulamadır. Alt ve üst çenede kalan kemik dokusu üzerinden destek alarak vakum kuvveti ile ağızda kalabilen, akrilikten üretilen, halk arasında ‘damak protez’ olarak da adlandırılan protezlerdir.

Zirkonyum

Fonksiyon ve sağlamlığının yanı sıra ışık geçirgenliği ve beyaz opak yapısıyla doğal bir görüntü veren bir maddedir. Zirkonyum protezler; alerjik reaksiyonlara sebep vermeyen, soğuk sıcak hassasiyetini yok eden, yüksek dirençli, dokulara zarar vermeyen ve renk bütünlüğünü tamamlamasıyla memnun edici sonuçlar alınan bir yöntemdir.

*Site içeriğinde bulunan bilgiler destek sağlamak içindir. Hekimin hastasını tıbbi amaçla muayene etmesi, tanı ve teşhis koyması yerine geçmez.

 
 
Beyazlatma (Bleaching) İşlemi Nedir Ve Nasıl Yapılır?

Beyazlatma dişlerin yapısında (mine ve dentin tabakasında) oluşan renklenmeleri giderme işlemidir. Şu anda bilinen iki değişik beyazlatma yöntemi vardır. Bunlardan ilki hastanın kendi başına uygulayacağı (home bleaching) bir yöntemdir. İkincisi ise klinikte hekiminiz tarafından yapılan (Office bleaching) beyazlatmadır.

Diş Beyazlatmanın Aşamaları

Home Bleaching
- Hekim ağızdan ölçü alıp, dişlerin üzerine takabileceğiniz ince lastik kalıplar hazırlatır,
- Hastanın kendisi için hazılanmış özel kalıbın içerisine ilaç yerleştirerek bu kalıbı beyazlatılacak dişlerin üstüne günde en az 6 – 8 saat takması gerekmektedir. Gece uyku esnasında takılması tercih sebebidir. Hassasiyet çok olursa süre 3-4 saate indirilebilir.
- Beyazlatma tedavisine ortalama 1 – 2 hafta devam edilmeli, 2 hafta sonunda bitirilmelidir.

Office Bleaching
- Ağartıcı ilaç bu işlem hakkında deneyimli olan bir hekim tarafından diş üzerine yerleştirilir.
- İlgili dişin üzerine beyaz renkli ışık kaynağı belli bir süre tutulur.
- İşlem bittiğinde hemen beyazlatmanın sonucu gözlenebilir.

Her iki yöntem de etkin olmasına rağmen tercih renklenmenin derecesine, tedavinin ne kadar çabuk sonlandırılmak istendiğine ve hekimin görüşüne bağlıdır.

Dişlerimi Ne Kadar Beyazlatacak?

Beyazlatmanın sonucu dişlerin vereceği cevaba bağlıdır, kesin olarak ulaşacağı beyazlığı söyleyebilmek zordur. Sarı tonlara sahip dişlerde kolaylıkla 6 – 8 ton beyazlayabilirken, gri tondaki dişlerin beyazlatılması daha zor olmaktadır. Hekiminiz ilk seansta dişlerinizin ne kadar beyazlayabileceği hakkında size bilgi verecektir.

Beyazlatma (Bleaching) İşlemi Sonrasında Dikkat Edilmesi Gerekenler

Dişler bleaching işlemi yapılırken hassasiyet hissedebilir. Bleaching işlemi durdurulduğunda bu hassasiyet geçecektir. Eğer dişlerde sızlama olursa hekim tarafından dişlere hassasiyet gidericiler uygulanarak hassasiyet şikayeti rahatlatılır.

Bleaching sonrası 7-10 gün süreyle gıda boyası içeren ve renklendirici gıdalardan uzak durmanız (renkli şekerler, kahve, çay, sigara) dişlerinizin beyazlığının daha uzun süre kalıcı olmasını sağlayacaktır.

*Site içeriğinde bulunan bilgiler destek sağlamak içindir. Hekimin hastasını tıbbi amaçla muayene etmesi, tanı ve teşhis koyması yerine geçmez.

 
 
Niçin Kanal Tedavisi Yapılır?

Derin çürükler ya da kırık dişlerdeki bakteri ve mikroplar, dişin özü denilen ortasındaki yumuşak tabakada iltihaba yol açar ve burada bulunan sinirlerin ölümüne neden olur. İltihaplanmış pulpa çıkarılmazsa, diş ve çevre dokular da iltihaplanır, sonunda diş tamamen kaybedilebilir.

 
 
Kanal tedavisi nasıl yapılır?

İlk önce çürük temizlenerek kanallara ulaşılır. Uygun kanal aleti ile kanallar genişletilir. Kanallar dezenfektanlar ile yıkanıp, kanal içi bakterilerden arındırılır ve iltihap uzaklaştırılır. Kanalların içine kanal dolgusu, üzerinede dişteki madde kaybına göre dolgu ya da kaplama yapılır.

Kanal tedavisi yapılan bir dişin ömrü ne kadardır?

Diş, tekrar enfekte olmaz, çürümesini önleyici tedbirler alınırsa uzun yıllar kullanılabilir. Fakat bunun için düzenli diş bakımı ve hekim kontrolleri ihmal edilmemelidir.

*Site içeriğinde bulunan bilgiler destek sağlamak içindir. Hekimin hastasını tıbbi amaçla muayene etmesi, tanı ve teşhis koyması yerine geçmez.

 
 
Çocukların Dişleri Niye Çürüyor?

Süt dişleri normal dişlere oranla daha çok organik madde içerirler, bu nedenle çürümeye daha yatkınlardır, daha kolay ve hızlı çürürler.
Çocuklar, çürüğün erken döneminde görülebilen hassasiyet ve hafif ağrı gibi sinyalleri zamanında yorumlayamazlar. Olayı ancak dayanılamayacak kadar ağrı olmasında fark ederler ki bu durumda çok geç kalınmış olabilir.
Çocuklar ağız bakımına yetişkinler kadar dikkat edemezler. Çocuğun el becerisi, merakı ve ebeveynin tutumu diş fırçalama alışkanlığını belirler.
Özellikle annelerin sıklıkla yaptığı bir hata da emzik ya da biberonu şeker, reçel vb. gibi gıdalara batırarak çocuklara vermeleri veya uyku aralarında şekerli süt, meyve suyu gibi gıdalara alıştırmalarıdır. Böylece beslenme düzensizliğinden dolayı dişler çürümeye yatkın hale gelir.

Çocuklarda Diş Bakımı

Bebekler 6. aydan başlayarak 3 yaşına kadar ve toplam 20 adet süt dişi ağızda tamamlanır. Çocuğa düzenli fırçalama alışkanlığının kazandırılması mümkün olduğunca erken başlamalıdır. Okul öncesi çağa kadar fırçalamanın ebeveyn tarafından yapılması ideal olandır. Ancak çocuğun da bu konuda kendine güveninin kazandırılması için asıl fırçalamadan sonra çocuğun kendisinin de dişlerini fırçalaması teşvik edilmelidir. Süt dişlerinin çürümesini önlemenin iki yöntemi bulunmaktadır. Bunlardan ilki topikal flor uygulaması diğeriyse fissür sealant (diş ojesi) uygulamasıdır.

Topikal Flor Uygulaması

Florid belli oranlarda olduğu sürece dişlerin çürümeye dirençli hale getirilmesinde kullanılan en etkili maddedir. Bu madde özellikle diş macunlarında yoğun miktarda bulunur. Ancak çocuklar fırçalama işini tam anlamıyla sağlıklı olarak yapamadığından ağızda topikal flor uygulaması yapılmalıdır. Bu sayede yeterli miktarda florid dişler üzerinde depolanır ve dişlerin yapısı güçlendirilerek çürüğe karşı dirençli hale getirilir.
Jel kıvamındaki flor çocuğun ağzına uygun ölçüdeki bir kaşık içerisine yerleştirilir ve ağızda 3-4 dakika bekletilir. Bu işlem alt ve üst çene için ayrı ayrı yapılır ve yılda 3-4 kez tekrarlanmasında fayda vardır.
Bu işlemin ağrısız olması ve anestezi gerektirmemesi çocuğun diş hekimi korkusunu yenmesinde gerçekten çok önemli yer tutar ve diş hekimine olan sempatisinin artmasına yardımcı olur.

Çocuğumun Dişlerinin Çürümesini Önlemek İçin Ne Yapmam Gerekir?

Günümüzde modern diş hekimliğindeki gelişmeler sayesinde dişleri çürümekten korumak kolaydır. Diş çürüklerinden korunmada en etkili uygulamalardan biride fissür örtücülerdir. Diş ojesi olarak da bilinen bu uygulama çocuklarınız için ideal bir yöntemdir.

Fissür Örtücü (Sealant) Nedir?

Fissür örtücü azı dişlerin çiğneme yüzeylerini örten ve dişleri çürüğe karşı koruyan akıcı kıvamda bir maddedir. Dişler ilk sürüldükleri zaman diş minesi tam olarak olgunlaşmadığından yeni sürmüş dişler genellikle çürüğe karşı daha dirençsiz ve çürük oluşumuna yatkındır.
Fissür örtücü nün uygulanması için en uygun zaman bu dişlerin sürdüğü ilk aylardır. Çocuğunuzun ilk dişleri olan süt dişleri fissür örtücülerle çürüğe karşı korunabilir.
Unutulmamalıdırki diş çürükleri özellikle çocuklarda daha yeni sürmüş genç dişler çok hızlı ilerler bu sebepten dolayı fissür örtücülerin zaman kaybedilmeden uygulanması çok önemlidir.

Fissür Örtücü (Sealant) Nasıl Uygulanır?

Fissür örtücü dişe uygulanır ve mavi ışık (ışınlı dolgu cihazı) yardımıyla sertleşmesi sağlanır. Bütün bu işlemler yaklaşık 3-5 dk. sürer ve işlem esnasında çocuğunuz ağrı hissetmez. Fissür örtücü uygulamasından sonra çocuğunuz eğer isterse hemen bir şey yiyip içebilir.

Fissür Örtücü (Sealant) Ne Kadar Süre Ağızda Kalır?

Fissür örtücüler zamanla aşınabilir, buna rağmen yıllar sonra bile % 85- 90 oranında dişler üzerinde kaldığı yapılan araştırmalarla kanıtlanmıştır. Diş gıcırdatma ve sert gıdaların sıkça tüketimi fissür örtücülerin daha çabuk kırılmasına ve düşmesine neden olabilir. Fissür örtücülerin diş minesine bağlanma kuvveti, uygulama sırasında ne kadar iyi olursa diş üzerinde kalma ömrüde o kadar uzun olur.

*Site içeriğinde bulunan bilgiler destek sağlamak içindir. Hekimin hastasını tıbbi amaçla muayene etmesi, tanı ve teşhis koyması yerine geçmez.

 
 
Periodontoloji – Diş Eti Hastalıkları

Ağız içi boşluğundaki dişlerin çevresini saran onların beslenmesini çene kemiğinin üstünü kaplayan ve dişlerin çene içerisinde tam olarak tutunmasını sağlayan diş – çene kemiği arasındaki amortisör görevi yapan bağ dokusu hastalıklarının tedavileri periodontologlar tarafından uygulanır.

Diş eti hastalıklarının pek az bölümünde kalıtsal özelliklere rastlanılır. Bunlar diş eti dokusu çene kemiklerinin kalınlıkları, kalsiyum ve mineral dengeleri, diş etlerinin damaklara yanlış yapışma bölgeleri ayrıca aileden gelen kalıtsal hastalıkların diş eti belirtileridir.

Genellikle bu hastalık bireyin ideal diş fırçalama alışkanlığının olmaması diş hekimin periyodik kontrollere gitmemesi ve bunun sonucunda oluşan çürük dişler, yapılmış yanlış dolgu ve uyumsuz protezler ve bunlarla birlikte yanlış yada aşırı kullanılan sistemik ilaçlardan kaynaklanmaktadır. Yanlış diş fırçalamaktan kaynaklanan diş eti çekilmeleri ve hastaların diş fırçalama esnasındaki diş eti kanamalarını önemsememesi ve ihmal ederek diş hekimine başvurmaması da tabloyu daha kötü bir duruma sürükler.

Diş eti hastalıklarının genel belirtileri

1.Diş eti kanamaları
2.Diş eti büyümeleri ve renk değişimleri
3.Diş eti çekilmeleri
4.Diş eti çekilmeleri ile birlikte dişleri destekleyen çene kemiğindeki erimeler
5.Çene kemiği erimeleri ile birlikte dişlerde sallanmalar ve diş kayıpları
6.Aşırı ağız kokusu

Bu belirtilere sahip bireylerde diş eti ve kemik kayıpları protez ve implant yapımını zorlaştırır. Diş eti hastalıkları ağız enfeksiyonları ile birleştirerek kişinin genel sağlığını tehdit edebilir. Kan idrar tahlilinde iltihap lökosit sayısı yüksekliği ve ASO değerlerini değiştirir.

Kalp, tansiyon, damar sertliği, diyabet, eklem hastalıkları ve böbrek hastalıklarında % 80–85 oranında diş eti hastalıklarına rastlanılması çok önemli bulgulardır. Bu anlamda diş eti hastalıklarının ihmal edilmemesi ve tedavi edilmesi oldukça önemlidir.

*Site içeriğinde bulunan bilgiler destek sağlamak içindir. Hekimin hastasını tıbbi amaçla muayene etmesi, tanı ve teşhis koyması yerine geçmez.

GALERİ

SAĞLIK TURİZMİ

Yaşadığı ekonomik sorunlar nedeniyle sağlık politikalarını değiştiren çeşitli avrupa ülkeleri, diş tedavisini sigorta kapsamından çıkarıyor. Avrupa’da yaşayanlar, bu yüzden, tedavilerini, sağlık hizmeti ücretlerinin düşük olduğu ülkelere giderek yaptırmaya başladı. Bu ülkeler arasında ilk tercih edilen yer de Türkiye oldu.

Buna rağmen hastalar, protezlerini veya dental implantlarını kendi ülkelerinde yaptırırlarsa protez ve implant ücretini devlet ve özel sigortaları karşılamaz. Yapılan bu implant ve protezlerin ücretini hasta kendisi ödemek zorundadır. Ancak hastalar protezlerini sağlık turizmi kapsamında Türkiye’de yaptıracak olurlarsa, hem kendi ülkelerindeki fiyatın neredeyse dörtte birini öderler hem de seyahat etmiş olurlar.

Yani hastalar protezlerini Türkiye’de yaptırmakla, hem seyahat etmiş olurlar hem de önemli miktarda tasarruf etmiş olurlar.

Türkiyede kaldığınız süre içerisinde, istenildiği taktirde kalacak otel seçimi, tedavi süresince randevu trafiğine uygun olacak şekilde, gezilecek görülecek yerlerin seçiminden oluşan gezi programı ve kalacağınız yer ile kliniğimiz arasındaki transferiniz vb gibi konularda yardımcı olabiliriz.

Ülkenizde herhangi bir yerde panoromik röntgen (panoromik x-r) çektirerek bunu e-mail veya kargo ile Türkiye’ye ulaştırmanız gerekmektedir. Panoromik röntgeninizi inceleyerek yapılacak tedavileri tesbit edilerek tedavinin maliyeti ve ne kadar zaman alacağı, konusunda size bilgi verilecektir. Sizden onay aldıktan sonra tedavi başlangıcı için karşılıklı olarak randevu zamanı tesbit edilecektir.

SIKÇA SORULAN SORULAR

Hamilelik sırasında diş tedavisi yapılabilir mi?

Hemen her dönemde bütün diş tedavileri yapılabilmekle birlikte, 2.trimestr dediğimiz 3-6.aylar arası dönem tedavi için en uygun dönemdir.

Porselen diş mi yoksa plastik diş mi yaptırsam daha iyi olur?

Porselen materyali daha dirençli olduğu için, her açıdan bakıldığında plastik yerine porselen kaplamaların tercih edilmesi gerekmektedir.

Ağız kokusunu engellemek için ne yapabilirim?

Kötü ağız kokusu, çoğu zaman mahcubiyete, sosyo-psikolojik problemlere sebep olur; hatta evlilikleri bile etkileyebilir.
- İleri dişeti hastalıkları ve/veya diş çürükleri tedavi edilmelidir.
- Ağız enfeksiyonları yok edilmeli gömük, sorunlu dişler çekilmelidir.
- İyi bir ağız hijyenine özen gösterilmeli. Dişlerin tüm yüzleri ve dil sırtı temiz tutulmalıdır. ağız enfeksiyonları tedavi edildikten sonra gargaralar ve diş macunları da yardımcı olabilir.
- Su içeriği bol olan sebze (domates, kereviz, pırasa) ve meyveler (elma muhteşem bir ilaçtır) tüketin. Yiyeceklerinizin üzerine maydanoz doğrayın.

Bir diş fırçasını ne kadar kullanabilirim?

Genelde 3-4 ay kullanılabilir. Diş fırçasının bozulduğunu kıl demetlerinin birbirinden ayrılmasından, dağılmasından ve eğilmesinden anlayabilirsiniz. Sert kıllı fırçalar dişlerinize zarar verebilir. Çocuklar ise henüz doğru fırçalamayı tam olarak uygulayamadıklarından daha çabuk fırça eskitirler.

Çocuğuma dişlerini günde kaç kez fırçalatmalıyım?

Sabah kahvaltısı sonrası ve gece yatmadan önce, sadece üçer dakikalık etkili bir fırçalama işlemi yeterlidir. Her iyi alışkanlık gibi diş fırçalama alışkanlığı da çocukluk döneminde kazanılacaktır.

Hareketli protezlerimin temizliğini nasıl yapmalıyım?

Protezlerinizin iç ve dış yüzeylerini günden az bir defa diş fırçası yardımıyla temizlemelisiniz. Eğer gerekirse temizleme tabletlerinden de yararlanabilirsiniz.

Diş çekiminden sonra neler olur, neler yapılmalıdır?

Ortalama 3 saat sonra, uyuşukluk hissi geçer.
- Çekim yerine konan pamuk tampon,15 dakika dişler sıkılarak bastırılmalıdır, çekim yarasının ilk andaki kanaması bu tamponlama ile durdurulmaktadır.
- Pamuk tamponun sık sık değiştirilmesi pıhtılaşmayı geciktireceğinden tavsiye edilmez.
- Tampon atıldıktan sonra ( kişiye ve yara yerine göre ) pıhtılaşma başlayana kadar sızıntı şeklinde bir kanama olur.
- Uyuşukluk geçtikten sonra hafif bir ağrı olabilir. Bu durumda( Aspirin dışında ! ) ağrı kesici bir ilaç kullanılabilir.

Biberon çürüğünden korunmak için ne yapmak gerekir?

Bebeklerde meydana gelen çürüklerin tedavisi çok güç olduğundan, koruyucu önlemlerin erken dönemde alınması gerekir. Bunlar:
- Bebeğinizin gece ağzında biberonla uyuma alışkanlığını önleyin.
- Biberondaki süte şeker, bal pekmez gibi tatlandırıcılar ilave etmeyin.
- Bebek beslendikten sonra mutlaka su içirin.
- İlk dişlerin sürmeye başlamasıyla gece ve sabah beslenmeleri sonrası temiz, ıslak bir tülbent ile dişlerini silerek temizleyin.

Diş gıcırdatmanın tedavisi var mıdır?

Diş hekimi tarafından uygulanan, uyku sırasında dişlerin birbirleri ile temasını engellemek amacı ile alt ve üst çene dişlerinin arasına yerleştirilerek kullanılan “gece koruyucuları”, diş gıcırdatması semptomatik tedavisinde kullanılan en önemli araçtır. Ancak gece koruyucularının çoğunlukla tek başlarına yeterli olamayabilmektedir.
Bu nedenle hastalığın sergilediği tabloya göre gece koruyucularının yanında bazı ek tedavilerinde uygulanması gerekmektedir:
- Stres terapisi,
- Rahat uyumayı sağlayıcı önlemler,
- Kas gevşetici ilaç uygulaması,
- Hatalı yapılmış diş dolgusu ve kaplamaların yenilenmesi,
- Eksik olan dişlerin yerine koyulabilmesi için protez uygulamaları.

Süt diş çekimi alttaki dişe zarar verir mi?

Zamanı geldiğinde yerini almak hareket eden daimi dişler üzerlerindeki süt dişlerinin köklerini eritirler ve süt dişi sallanmaya başlar. Hekim diş çekimi sırasında altındaki daimi dişe zarar vermemek için özen göstermelidir.

Çocuğumun tel takmaya ihtiyacı olup olmadığını nasıl anlayabilirim?

Dişlerin çapraşık ve sıkışık durması, birbirlerinin üstlerine binmiş olmaları, üst ya da alt çenenin diğerine göre daha fazla önde ya da geride durması ortodontik tedavinin gerekliliğini gösteren durumlardır. Bunu yanısıra; çiğnemede güçlük, ağızdan nefes alma, , dili ön dişlere bastırma, parmak emme alışkanlığı, ve çene kemiğinden gelen çıtırtı ve benzeri sesler de ortodontik tedavinin yapılmasını gerektirebilir. Çoğu zaman ortodontik tedavinin gerekliliği kolayca anlaşılmayabilir. Çocuğunuzu dişhekimi muayenesine götürerek bu durum konusunda daha kesin bir sonuca ulaşabilir ve tedavisi için yardım alabilirsiniz.

İLETİŞİM

Bize ulaşmanız için iletişim bilgilerimiz...

BİZE ULAŞIN

Pazartesi - Cumartesi : 09:00 - 22:00
Pazar : 12:00 - 22:00

Barış Mah. Akdeniz Cad. Albayrak Piramit Blokları B1 Blok - Beylikdüzü / İstanbul

info@sistemdis.com

Pazartesi - Cuma : 09:00 - 19:00
Cumartesi : 09:00 - 15:00

Zeytinoğlu Cad. Yeşim Sok. No:9 Akatlar - Etiler / İstanbul

info@sistemdis.com

Pazartesi - Cumartesi : 09:00 - 22:00
Pazar : 12:00 - 22:00

Ekinoba Mah. Mustafa Kemal Blv. WestPark B1 No:19 D:1 - Büyükçekmece / İstanbul

info@sistemdis.com

Pazartesi - Cuma : 09:00 - 19:00
Cumartesi : 09:00 - 15:00

info@sistemdis.com

RANDEVU TALEBİNİZ